İçindekiler
IPv4 PROTOKOLİNDEN IP v6 PROTOKOLİNE GEÇİŞ
TCP/IP (Transmission Control Protocol/Internet Protocol) protokol
ailesi 1969 yılından beri kullanılmaktadır. 1981 yılında RFC(Request For
Comments) 791’le yayınlanmış olan IPv4 protokolü bazı değişikliklerle günümüze
kadar internet trafiğini başarılı olarak taşımıştır. Fakat IPv4 tasarlanırken o
günün koşulları içerisinde adres uzayı, servis kalitesi ve güvenlik önlemleri
yetersiz kalmıştır.
IPv4 adres sayısı açısından çok önemli sıkıntılar çıkmaya başlamıştır
ve bu sıkıntıların ilerleyen yıllarda daha ciddi boyutlara ulaşacağı
öngörülmektedir. Örneğin, son yıllarda
Dünya’da hızlı gelişen ülkelerin başında gelen Çin’de IPv4 adres almaya çalışan
kişi ve kurumların sayısı çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Ancak IPv4 adres sayısı az olduğundan dolayı
Çin’de yaşanan talebin karşılanmasında zorluklar yaşanmaktadır. IPv4 adresler
32 bit uzunluğundadır. 32 bitlik adreslerle 2^32= 4,294,967,296 tane farklı
adres üretilebilir. Bu adreslerin bir kısmı iç ağ kullanımları, yerel çevrimler
(loopback), çokluyayın (multicast) ve araştırmalar için kullanılmaktadır. Bunun
yanında IPv4 adres dağıtımında etkili bir yöntem izlenmediğinden yeni
kullanımlar için IP adresleri hızla tükenmektedir. Diğer taraftan internete
bağlı makinelerin hızla artması ve yeni uygulamaların (3G, 4G, VoIP, GPRS,
IPTV, NGN) devreye girmesi, IP adresi ihtiyacını da artırmaktadır. IP
adreslerinin etkin kullanımı için süreç içerisinde değişken boyutlu alt ağ
maskesi, ağların alt ağlara bölünmesi, ağ adres çevrimi (Network Address
Translation) gibi çözümler üretilse de bunlar bazı sorunları da beraberinde
getirmiştir. Bu yüzden her bir cihazın kendi gerçek IP adresini kullanabilecek
yeni uygulamaları (3G, 4G, VoIP, GPRS, IPTV, NGN) problemsiz olarak
destekleyecek IP adresleme mekanizmasına ihtiyaç vardır.
IPv4 adres sayısının yetersiz olması, ileri, gelişmekte olan ve
nüfusun fazla olduğu ülkelerde hissedilmeye başlanmıştır. Bunlar arasında Çin,
Japonya, Hindistan ve Güney Kore başta gelmektedir. IPv4 adreslerinin
başlangıçta küresel olarak adil dağıtılmaması, sorunun büyük kısmını
oluşturmaktadır. Örneğin IPv4 adreslerinin ilk dağıtılmaya başlandığı yıllarda
ABD’de ayrı ayrı Stanford ve MIT üniversitelerinin sahip olduğu IP adres
sayısı, Çin’in ülkesel olarak sahip olduğu IP adres sayısından daha
fazlaydı. Amerika Birleşik Devletleri
küresel olarak IPv4 adreslerinin %37’den fazlasına hâkim durumdadır. Bu IPv4
adreslerinin ilk dağıtılmaya başlandığında bu oran %55’ti. İnternetin
yaygınlaşmasıyla birlikte IPv4 adreslerinin daha dengeli dağıtımı için çeşitli
politikalar geliştirilmiştir. Türkiye IP adreslerinin %0.42’sine sahiptir.
Nüfuslar karşılaştırıldığında ve teknolojik gelişmelerin artık sınır tanımadığı
düşünüldüğünde bu tablonun biran önce düzeltilmesi gerektiği görülebilir. IPv6 ile bu adres kıtlığının çözülmesi ve
hâlihazırda çalışan ilgili küresel otoritelerce adres dağıtımı daha sistematik
olarak yönetilmesi beklenmektedir.
IANA (Internet Assigned Numbers Authority) kontrolünde bulunan IPv4
adreslerinin Haziran 2011’e kadar biteceği, IANA’dan adresleri alan ISS
(Internet Servis Sağlayıcı)’lerin elinde bulunan adreslerin de 2012 yılında
biteceği tahmin edilmektedir. Bu tahminleri destekleyen unsurlar aşağıdaki gibi
verilebilir:
Amerika
Birleşik Devletleri Kamu Kurumları, NASA, Savunma Dairesi ve benzeri kuruluşlar
30 Haziran 2008’de resmi olarak IPv6’ya geçmiş olacağını duyurmuştur. Windows
Vista IPv6 teknolojisini
desteklemektedir. Bu desteğin IPv6 geçişini hızlandıracağı tahmin
edilmektedir. Şubat 2007’de 2 milyon Windows Vista lisansının satıldığı
belirtilmiştir. Bu durum IPv6’nın kısa zamanda en azından uç birimlerde yaygın
olarak hazır olacağını açıkça ortaya koymaktadır.
IMS, NGN, Wimax, Wi-Fi, 3G, IPTV kurulumları ve servisleri gün
geçtikçe artmaktadır. Terminal çeşitliliği ve sayısı hızla artmaktadır.
Örneğin, Strategy Analytics şirketinin bir araştırmasına göre 2010’da 3G
kullanıcı sayısının 1 Milyarı geçeceği öngörülmektedir. Bu sayının da telsiz
iletişim terminallerinin sadece 1/3’ünü oluşturacağı tahmin edilmektedir.
Hali hazırda kullanılan IPv4 protokolü tasarlanırken daha çok veri
taşıyacağı düşünülerek ona uygun bir protokol yapısı geliştirilmiştir. Bu
yapıda daha çok verilerin bir noktadan başka bir noktaya hatasız bir şekilde
iletilmesi göz önüne alınmıştır. Zamanla internet üzerinden veri trafiği
dışında ses, görüntü gibi karakteristik olarak farklı türdeki bilginin
taşınması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu veri ve ses trafikleri bilginin hatasız
iletilmesinden çok, belli bir zaman içerisinde karşı hedefe varmasını hedefler.
Bu da internet yapısında farklı servisler için farklı önceliklendirmeleri
(Quality of Service) gerektirir. IPv4’te çok sınırlı yeteneklere sahip bir
önceliklendirme mekanizması vardır, fakat bu özellik internet üzerinde
çalışmamaktadır. Daha sonradan eklenen bazı araçlarla servis kalitesi
ayarlanmaya çalışılsa da servis kalitesi içerisine gömülü bir protokolün
etkinliği seviyesinde olmamıştır. Farklı servisler için farklı
önceliklendirmeleri destekleyecek bir protokole ihtiyaç vardır.
TCP/IP protokol ailesi ARPANET projesi çerçevesinde geliştirilirken
daha çok protokolün hatasız çalışması hedeflenmiştir. Bu yüzden veri bağlama
katmanında ve iletim katmanında hata kontrolü yapılmaktadır. Fakat protokol
ailesinin yapısında güvenliğe karşı bir önlem alınmamıştır. İnternetin yaygın
olarak kullanılmasıyla bilerek ya da bilmeyerek kullanıcılar bilgisayarların
sürekliliğine, gizliliğine ve bütünlüğüne zarar vermişlerdir. Ağ üzerinde
yapılan bu ataklara ya da yanlış kullanımlara karşı güvenlik duvarı, kimlik
doğrulama, yetkilendirme, izleme, saldırı tespit/önleme sistemleri gibi
çözümler geliştirilmiştir. Günümüzde çok sayıda yeni atak ve bu ataklara karşı güvenlik
önlemleri ortaya çıkmaktadır.
IPv5'e ne oldu?
Versiyon 5 çoktan başka bir şeye isim olarak verildi. 1970'lerin sonunda ST (The Internet Stream Protocol) adında bir protokol geliştirilmişti. Bu protokol deneysel olarak ses ve video iletilebilmesini amaçlıyordu. 20 yıl sonra bu protokol yeniden gözden geçirildi, ST2 ismini aldı ve IBM, NeXT, Apple, ve Sun tarafından ticari projelerde kullanılmaya başlandı. Gerçekten çok farklı şeyler sunuyordu. ST ve ST+, bağlantı sağlayamayan IPv4 sistemine nazaran bağlantı sağlayabiliyorlardı. Üstelik servis kalitesi de sağlıyordu. ST ve ST+ çoktan o '5' ismini almışlardı.
Herhangi bir karışıklığa sebep olmamak için 5 ismin kullanılmamasına karar verildi.
Versiyon 5 çoktan başka bir şeye isim olarak verildi. 1970'lerin sonunda ST (The Internet Stream Protocol) adında bir protokol geliştirilmişti. Bu protokol deneysel olarak ses ve video iletilebilmesini amaçlıyordu. 20 yıl sonra bu protokol yeniden gözden geçirildi, ST2 ismini aldı ve IBM, NeXT, Apple, ve Sun tarafından ticari projelerde kullanılmaya başlandı. Gerçekten çok farklı şeyler sunuyordu. ST ve ST+, bağlantı sağlayamayan IPv4 sistemine nazaran bağlantı sağlayabiliyorlardı. Üstelik servis kalitesi de sağlıyordu. ST ve ST+ çoktan o '5' ismini almışlardı.
Herhangi bir karışıklığa sebep olmamak için 5 ismin kullanılmamasına karar verildi.
IPv6'NIN TEKNİK ÖZELLİKLERİ
IPv6 protokolü, IETF (Internet Engineering Task Force) tarafından
yayınlanmış olan bir dizi RFC dokümanı vasıtasıyla tanımlanmıştır. Bu RFC'lerin
en temel olanlarına IETF IPv6 Çalışma Grubu sayfasından ulaşılabilir.
IPv6'yı IPv4'ten ayıran en önemli özellik 128 bitlik genişletilmiş
adres alanıdır. Bu genişlemenin sağlamış olduğu teorik adreslenebilir düğüm
sayısı 340,282,366,920,938,463,463,374,607,431,768,211,456'dır. Böylesine geniş
bir adres alanının şu an yaşanan adres sıkıntısını çözmesinin yanında, İnternet
uygulamalarında yeniliklere de yol açması beklenmektedir. Öte yandan, IP
üzerinde yapılan değişiklikler sadece bununla da kalmayıp, protokolün tam
anlamıyla tekrar gözden geçirilmesi ve yenilenmesi de söz konusu olmuştur. Bunlar
arasında basitleştirilmiş ve 64 bitlik işlemcilere göre düzenlenmiş paket
başlığı, paket bölünmesinin sadece uç noktalarda yapılacak olması
yönlendiricilerin veri trafiğini daha seri bir şekilde işleyebilmesi için
yapılan değişikliklerdir. Temel IP başlığının yanı sıra ihtiyaca göre
eklenebilir uzantı başlıklarının tanımlanabilmesi protokolün esnekliğini
arttıran bir faktör olmuştur. Güvenlik için IPsec (IP security protocol ) şartı
da IPv6 ile gelen özellikler arasında yer alır.
IPv6 adresleri bağ içi (link-local) ve evrensel (global) olmak üzere
iki çeşittir. Bağ içi adresler sadece özel amaçlarla kullanılır ve bu adresleri
taşıyan paketler yönlendiriciler tarafından asla diğer bağlara iletilmezler.
IPv4'te sıkça kullanılan genel yayın (broadcast) adresleri, görevleri çoklu
yayın (multicast) adresleri tarafından üstlenildiği için IPv6 mimarisinde yer
almaz. Herhangi birine yayın adresleri (anycast) IPv6'nın getirmiş olduğu
yenilikler arasındadır. Bu tip adreslere gönderilen paketler, bu adresi kullanan
birden çok düğümden sadece birine varacak şekilde yönlendirilir. Kullanımda
birden çok düğümün aynı adresi paylaşması açısından çoklu yayın adreslerine
benzemekle birlikte, paketin sonunda sadece tek bir düğüme ulaşması açısından
tekli yayını andırırlar.
Otomatik adres yapılandırması IPv6'nın getirmiş olduğu önemli
yeniliklerdendir. Ağ üzerindeki adres atama görevini üstlenmiş bir DHCP(Dynamic
Host Configuration Protocol) ya da PPP (Point to Point Protocol) sunucusu
olmaksızın ağa bağlı düğümlerin kendilerince adres edinmelerine olanak tanır.
Bununda temelinde ağdaki yönlendiricilerin gerekli adres bloğunu anons etmeleri
ve düğümlerin de bu bloğa kendilerinden 64 bitlik bir değer eklemeleriyle adres
oluşturmaları yatar. Bu şekilde oluşturulan adreslerin kullanılmadan önce
tekillik testinden geçirilmesi gerekir. Düğümler başkaları tarafından
kullanılmadığına kanaat getirdikleri adresi kullanıma alabilir.
IP protokol başlığında ise büyük değişiklikler olmuştur. IPv4'te var
olan protokol başlık büyüklüğü, kimlik bilgisi, paket parçası bilgisi, başlık
sağlama toplamı kaldırılmış, IPv6 başlığına yeni olarak akış bilgisi
eklenmiştir. Tipik 20 bayt genişliğindeki IPv4 başlığının yerini 40 baytlık
IPv6 başlığı almıştır. Temel IPv6 başlığına ek olarak, kendince özel amaçlara
yönelik yönlendirme, paket bölmesi, şifreleme ve mobil uzantı başlıkları
tanımlanmıştır. Zaman içerisinde ihtiyaç oldukça bunlara yenilerinin eklenmesi
de mümkün kılınmıştır.
Yönlendirme alanında temel prensiplerde bir değişiklik olmamakla
birlikte var olan RIP (Routing Information Protocol), OSPF(Open Shortest Path
First), IS-IS(Intermediate System-Intermediate System), MP-BGP (Multi Protocol-
Boarder Gateway Protocol), PIM-SM(Protocol Independent Multicast -
Sparse-Mode), PIM-SSM(Protocol Independent Multicast Source Specific Multicast)
gibi protokoller IPv6 adreslerini işleyebilecek şekilde güncellenmiştir. Çoklu
yayın için kullanılan IGMP(Internet Group Management Protocol)'nin yerini yeni
geliştirilen MLD(Multicast Listener Discovery) almıştır.
Alan adlarının kaydından sorumlu DNS(Domain Name Service), IPv4
adreslerin yanı sıra IPv6 adreslerini de barındıracak şekilde düzenlenmiştir.
IPv4 adresleri A tipi kayıtlarda saklanırken, AAAA tipi kayıtlar IPv6
adreslerine tahsis edilmiştir. IPv6'yı destekleyen bir DNS sunucusu üzerinde
bir alan adı aynı zamanda hem IPv4 hem de IPv6 adreslerine atanabilir.
IPv4'ün hareketlilik protokolü Mobil IPv4'e karşılık olarak Mobil IPv6
geliştirilmiştir. Aralarında uygulamada öne çıkan farklılıklar olmasına rağmen
bu iki protokol ana hatlarıyla birbirlerine benzemektedir.
IPv6’Nin getireceği avantajlar
nelerdir? Ölçeklendirilebilirlik:
IPv4 adreslemesi için kullandığımız 32 bitlik aralığı IPv6 ile birlikte 128 bite çıkıyor. Bunun sonucu olarak IPv4 ile kıyaslandığında (232) IPv6 adres aralığının 2128 = 340.282.366.920.938.463.463.374.607.431.768.211.45 6 olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yaklaşık olarak dünya üzerindeki her m2 ye 1 mol =~ 6.02 1023 IP düşmesi anlamına geliyor.
Güvenlik:
IPv4'e sonradan eklenen güvenlik tedbirlerini arttırıcı şifreleme (IPsec) kimlik denetimi (authentication) vb mekanizmalar IPv6 ile beraber gömülü olarak gelmektedir.
Servis Kalitesi (Qualiy Of Service)
IPv6 ile gelen servis kalitesi özellikleri ile IP paketlerini önceliklendirme işlemi kolaylaşmış gerçek zamanlı trafiğin (Görüntü, ses vb) önceliklendirilerek kesinti olma olasılğı azaltılmıştır.
Tak Çalıştır, Otomatik yapılandırma
(Autoconfiguration)
IPv6 ile protokolü ile gelen otomatik yapılandırma özellikleri sayesinde son kullanıcının ağa bağlanmak için herhangi bir ayar yapması gerekmeyecektir.
Mobilite
IPv6 ile mümkün olmayan aynı IP adresi ile farklı ağlarda dolaşım IPv6 ile mümkün hale gelmiştir.
Adresleme ve Yönlendirme
IPv6 Adres yapısı ile yönlendirme tablolarındaki ağ adresi sayısı azalacak ve yönlendirmede rahatlık sağlanacaktır.
IPv6 ile protokolü ile gelen otomatik yapılandırma özellikleri sayesinde son kullanıcının ağa bağlanmak için herhangi bir ayar yapması gerekmeyecektir.
Mobilite
IPv6 ile mümkün olmayan aynı IP adresi ile farklı ağlarda dolaşım IPv6 ile mümkün hale gelmiştir.
Adresleme ve Yönlendirme
IPv6 Adres yapısı ile yönlendirme tablolarındaki ağ adresi sayısı azalacak ve yönlendirmede rahatlık sağlanacaktır.
IPv6 adresinin
formatı nasıldır?
Adresleme
Adresleme
·
128 bit adresleme
·
IPv4'e göre 296 kat fazla IP adresi
·
m2 başına 1
molden fazla (~ 6.66 1023) IP adresi
Yazılım
·
Ondalık düzen yarine
Onaltılık düzende yazılım. Her: adresi arasında 16 bitlik aralık ile gösterim.
255.255.255.255 (IPv4)
255.255.255.255.255.255.255.255.255.255.255.255.25 5.255.255.255 (IPv6 Ondalık düzen olsaydı)
FFFF:FFFF:FFFF:FFFF:FFFF:FFFF:FFFF:FFFF (IPv6 Onaltılık düzen)
255.255.255.255.255.255.255.255.255.255.255.255.25 5.255.255.255 (IPv6 Ondalık düzen olsaydı)
FFFF:FFFF:FFFF:FFFF:FFFF:FFFF:FFFF:FFFF (IPv6 Onaltılık düzen)
·
Birbirini izleyen sıfırla araya: konularak kısaltılabilir.
Kısaltma IP adresi içinde yalnız bir kez kullanılabilir.
2001:0a98:10:0000:0000:0000:0000:0001 -->
2001:0a98:10::1
2001:0a98:10:A8F6:0000:0F8a:CAF9:A8FF --> 2001:0a98:10:A8F6::0F8a:CAF9:A8FF
2001:0a98:10:A8F6:0000:0F8a:CAF9:A8FF --> 2001:0a98:10:A8F6::0F8a:CAF9:A8FF
·
Ağ adresi gösterimi
için ağ adres maskesi yerine CIDR ile gösterim.
193.140.83.0/24 (IPv4)
2001:a98:: /32
2001:a98:10:: /64
2001:a98:: /32
2001:a98:10:: /64
·
Ağ öneki olmayan
adresler
Loopback adresi: 1
belirsiz adres (Herhangi bir IP adresi olmaması halinde) :
IPv4 uyumlu 0:0:0:0:0:0:193.140.83.251/96 --> ::193.140.83.251/96
belirsiz adres (Herhangi bir IP adresi olmaması halinde) :
IPv4 uyumlu 0:0:0:0:0:0:193.140.83.251/96 --> ::193.140.83.251/96
·
Ağ bölümü
Link local (fe80: ile başlar. MAC adresinden
EUI-64 algoritması ile otomatik olarak hesaplanır)
Site local (fec0: ile başlar. IPv4 teki 192.168.0.0/16, 10.0.0.0/8 172.160.0.0/12 adreslerine karşılık gelen özel kullanım için ayrılmış IP'ler)
Global Unicast(Tüm dünyada geçerli global IPv6 adresi)
*6bone test ( 3ffe: )
*6to4 tünel ( 2002: )
*ISS ( 2001: )
Site local (fec0: ile başlar. IPv4 teki 192.168.0.0/16, 10.0.0.0/8 172.160.0.0/12 adreslerine karşılık gelen özel kullanım için ayrılmış IP'ler)
Global Unicast(Tüm dünyada geçerli global IPv6 adresi)
*6bone test ( 3ffe: )
*6to4 tünel ( 2002: )
*ISS ( 2001: )
·
Multicast
ffx1: node-local
ffx2: link-local
ffx5: site-local
ffx8: organization-local
ffxe: global
ffx2: link-local
ffx5: site-local
ffx8: organization-local
ffxe: global
·
Anycast
Dinamik yönlendirme protokolü
Anycast adresleri sadece hedef IP adresi olabilir kaynak IP adresi olamaz.
Anycast adresleri sadece hedef IP adresi olabilir kaynak IP adresi olamaz.
IPv6’YA GEÇİŞ VE IPv4-IPv6 UYUMLULUĞU
IPv6’ya geçiş son yıllarda özellikle Asya ve Avrupa’da artmıştır. IPv6
pek çok önemli özelliği de beraberinde getirmektedir. Bu özelliklerden en
önemlisi IP adres uzayının oldukça artmasıdır. Ancak IP adres uzayındaki bu
artış değişik adres şekillerinin ve ifadelerinin ortaya çıkmasına sebep
olmuştur. Bu durum sadece ağ katmanını değil aynı zamanda uygulamaları da
etkilemektedir.
Halen IPv4 ağları ile çalışan organizasyonlar, IPv6’ya sorunsuz olarak
kolay bir şekilde nasıl geçilebileceğini araştırmakta ve IPv6’ya geçiş planları
yapmaktadır. IPv6’ya geçişte en kolay ve etkili yol, hâlihazırda var olan IPv4
ağlarına IPv6 ile çalışan cihazlar eklemek ve zaman geçtikçe IPv6 ağırlığını
artırarak nihayetinde bütün ağların IPv6 ile çalışır hale gelmesini
sağlamaktır. Yani IPv4 ağlardan tamamen IPv6 ağlara geçiş keskin bir zaman
aralığı değil, uzun vadeli bir süreç olacaktır.
Geçiş Teknolojileri
İkili Yığın (Dual Stack): Ağ
cihazlarında hem IPv4, hem de IPv6’nın birlikte çalışması
Tünelleme: IPv6 paketlerin
IPv4 paket formatına dönüştürülerek, IPv4 ağ üzerinden gönderilmesi
Dönüşüm: Ağ geçidi veya
yönlendirici tarafından yapılan adres ve port dönüşümü
İkili Yığın Yaklaşımı;
İkili yığın teknolojisinde, ağ cihazlarında hem IPv4 hem de IPv6
desteklenmektedir. Böylece IPv4-IPv4 iletişimler ve IPv6-IPv6 iletişimler aynı
ağ üzerinden gerçekleşmektedir. Bu teknolojinin uygulanabilmesi için
yönlendirici gibi ağ katmanında çalışan ağ cihazları ve son kullanıcı
bilgisayarları hem IPv4 hem de IPv6 teknolojisini desteklemelidir. Bu
cihazlarda hem IPv4 hem de IPv6 adresi ayarlanabilmektedir. Örneğin bir ağ
yöneticisi IPv4 adreslerin, IPv4 ile çalışan DHCP üzerinden dağıtımını
sağlayabilir. Aynı zamanda IPv6 adreslerin otomatik olarak ayarlanması
gerçekleştirilebilir.
Ortak bir ağ altyapısında çalışan IPv4 ve IPv6 teknolojisinin ikili
yığınla çalışan cihazlarda uygulanması, hem IPv4 hem de IPv6’nın aynı fiziksel
bağlantılardan iletilmesini gerektirmektedir. Dolayısıyla ethernet ve ikinci
katmanda çalışan diğer teknolojiler hem IPv4 hem de IPv6’yı desteklemelidir.
IPv4 ve IPv6’yı destekleyen cihazların her iki teknolojiyle de çalışabilmesi
için bu tür fiziksel bağlantıları da desteklemesi gerekmektedir. Bu yaklaşım
Şekil 1’de gösterilmektedir.

Şekil 1 – IPv6 ve IPv4’ün birlikte çalışması
Bu mimariyi gerçekleştirebilmek için yönlendiricilerin IPv6’yı
desteklemesine yönelik sürüm yükseltme işlemlerinin yapılması gerekir. RFC
4554, yönlendiricilerde yapılması gereken bu sürüm yükseltme işlemi yapılmadan
VLAN kullanılarak IPv6’nın nasıl uygulanabileceğini tanımlamaktadır. Bu
tanımlamaya göre ikinci katmanda çalışan anahtarlar IPv6 paketlerini
yönlendiricilere gönderebilmektedir. IPv6’yı destekleyen bir yönlendirici ile
anahtarın birlikte çalışabilmesi için anahtarda IPv6 VLAN ayarlanabilmektedir.
IPv6 veya ikili yığınla çalışan diğer cihazlar daha sonra bu VLAN’a atanabilir.

Şekil 2 – VLAN destekli IPv4 ve IPv6 ağlar
Tünelleme Yaklaşımı
IPv4 üzerinden IPv6 paketlerini veya IPv6 üzerinden IPv4 paketlerini
iletmek için kullanılabilecek pek çok tünelleme teknolojisi bulunmaktadır. Bu
teknolojiler genel olarak ayarlanmış ve otomatik gibi iki şekilde ifade
edilebilir. Ayarlanmış tüneller önceden tanımlıdır.
Genel olarak IPv6 paketlerinin IPv4 ağı üzerinden tünellenmesi, her
bir IPv6 paketin başına IPv4 başlığı eklenmesiyle gerçekleştirilir. Bu işlemle
birlikte tünellenmiş IPv6 paketlerinin IPv4 cihazlar tarafından iletilmesi
sağlanır. Tünelin başlangıç ve bitiş noktaları yönlendirici veya son kullanıcı
olabilir. Kaynak IPv4 adresi olarak tünel başlangıcındaki cihazın IPv4 adresi,
hedef IPv4 adresi olarak da tünel bitişindeki cihazın IPv4 adresi verilir. IPv4
başlığın protokol numarası kısmı ikili düzende 41 olarak ayarlanır. Bu sayı
IPv6 tünellemeyi ifade etmektedir. Tünelin çıkış noktası IPv4 başlığını açarak
IPv6 paketi ortaya çıkarır ve gerekli yönlendirmeleri yaparak bu paketin
hedefine ulaşmasını sağlar.

Şekil 3- IPv4 başlığı eklenmesi
Ağ ve Port Adres Dönüşümü Yaklaşımı
IPv6 paketleri, IPv4 paketlere veya IPv4 paketleri IPv6 paketlere
dönüştürerek iletmek mümkündür. Bu dönüşümler Ağ Adres Dönüşümü ve Port Dönüşümü (PT) ile yapılır.

Şekil 4 – Ağ ve port adres dönüşümü
Geçiş Teknolojilerinin Karşılaştırılması
İkili yığın yöntemi kullanımı kolay ve esnek bir çözümdür. Ancak bu
yöntem IPv4 ve IPv6 yığınlarını bir arada çalıştırmak zorundadır. Bu yüzden
daha çok hafıza ve işlemci gücü gerektirmektedir. Ayrıca bu yöntemde kullanılan
uygulamaların, bilgisayarların IPv4’le mi yoksa IPv6’yla mı çalıştığını tespit
edebilmesi gerekir.
Tünelleme yöntemi, herhangi bir ISS desteği olmadan ve kullanılan ISS
IPv6 protokolünü desteklemiyorsa bile, IPv6 protokolüyle iletişim yapılabilmesini
sağlar. Bütün bir ağda sadece iki bilgisayar IPv6 teknolojisi içeriyorsa, IPv4
ağı üzerinden bu iki bilgisayarın IPv6 ile haberleşebilmesi tünelleme
yöntemiyle mümkündür. Bu yöntemin olumsuzlukları, diğer tünelleme
mekanizmalarında olduğu gibi, tünel giriş ve çıkış noktalarında çalışan
cihazların fazladan iş yapması ve tekil arıza noktaları içermesidir.
Dönüşüm yöntemleri ise sadece özel ihtiyaçlar halinde kullanılır. Bu
yöntem, IPv6 teknolojisiyle gelen bazı özelliklerin kullanılamamasına sebep
olmaktadır.
Her bir dönüşüm yöntemi çeşitli artılar ve eksilere sahip olmasına
karşın uygulanacak ağın durumu hangi yöntemin seçileceğinde önemli bir rol
oynamaktadır. Etkin bir geçiş yöntemi için ağ analiz edilmeli, ihtiyaçlar
belirlenmeli ve ona uygun bir geçiş yöntemi seçilmelidir.
IPV6 TEKNOLOJİSİNDE MEVCUT DURUM
Dünyadaki Mevcut
Durum
IPv6 teknolojisinin uygulanmasında ilk adım olarak 1999 yılında
kurulan IPv6 forumu dikkat çekmektedir. IPv6 forumunun görevi genel olarak
internet kullanıcılarını IPv6 teknolojisinin avantajları konusunda
bilgilendirmek ve bu protokolün dünyada yaygınlaşmasını sağlamaktır. IPv6
forumunun üyeleri arasında donanım/yazılım üreticileri, sektöründe lider
telekomünikasyon firmaları, internet servis sağlayıcılar, internet çözüm
üreticileri, danışmanlık şirketleri, Ar-Ge enstitüleri gibi pek çok kuruluş ve
organizasyon yer almaktadır.
Dünyanın değişik bölgelerinde IPv6 teknolojisinin durumu, teknolojinin
geleceğine dair ümit verici olmakla birlikte, gelecekte bilişim dünyasında
yaşanacak gelişmelerin de habercisidir.
6NET projesi IPv6 sürümü ile internetin büyümesini ve IPv6’ya geçişi
göstermek için Avrupa Birliği tarafından oluşturulmuş 18 milyon Euro bütçesi
olan üç yıllık bir projedir. Projeye üniversite, araştırma ve özel sektörden
otuz beş kurum katılmıştır. Proje 2002 yılında başlamış ve 30 Haziran 2005’te kapatılmıştır.
6NET projesi iki buçuk yıl süreli başka bir Avrupa Birliği projesi olan DISS
ile devam etmiştir.
DISS projesinde hedefler: IPv6 kurulum ve geçiş planları konusunda bilgi değişiminin sağlanması,
IPv6 konusunda çalışmalar yapan Çin ve Hindistan’la bilgi değişimi sağlamak,
IPv6 konusunda elde edilen bilgi ve birikiminin etkin olarak yayınlanmasını
sağlamak, Avrupa Birliği’ne üye ve katılacak ülkelerin araştırma geliştirme
faaliyetlerini ilerletmek, IPv6 konusunda mükemmeliyet merkezleri oluşturmak
olarak tanımlanmıştır. Proje Eylül 2007’de tamamlanmıştır. Fransa’nın başkenti
Paris ve Belçika’nın başkenti Brüksel’de kurdukları laboratuarlarla IP
ürünlerinin uyumluluk testlerine ve kurumları bilinçlendirme faaliyetlerine
devam etmektedirler .
www.go6.net IPv6 konusunda bilgi vermek amacıyla
kurulmuş bir internet sitesidir. IPv6form, Hexago ve VSNL International
tarafından desteklenmektedir.
ABD: ABD hükümeti sivil ve askeri bütün
kuruluşların uyması gereken, 30 Haziran 2008’e kadar IPv6’ya geçiş konusunda
bir kanun yayınlamıştır [7]. Bu kanun ABD’de IPv6’nın hızlı bir şekilde
yaygınlaşmasını sağlamaktadır.
Kanada: Kanada’da faaliyet
gösteren Viaginie kuruluşu, IPv4 bilgisayarlarının IPv6 ağa bağlanabilmesi için
bir tünel sunucusu geliştirmiştir. ABD ve bazı ülkelerle IPv4 tüneller
üzerinden yerel IPv6 ağa bağlantı kurulmuştur. Kanada’da ayrıca IPv6 destekleyen
kök DNS sunucusu DNS sorgularına cevap vermektedir.
Japonya: Japonya’da bulunan
tüm ISP’ler IPv6 servislerine başlamıştır. IIJ (Internet Initiative Japan)
kuruluşu 1998’de tünelleme yoluyla ilk IPv6 servisini kurmuştur. Bu servisi
halen yaklaşık 100 müşteri kullanmaktadır. NTT Telekomünikasyon şirketi 2001
yılında ilk ticari IPv6 servisini hizmete sokmuştur. Hitachi, Fujitsu, NEC,
Furukawa Electric, Yamaha gibi önemli yönlendirici üreticileri IPv6 protokolünü
destekleyen yönlendiriciler geliştirmiştir. Powered Com, Japan Telekom, KDDI
gibi önemli servis sağlayıcılar mobil telefon, çevrimiçi oyun, sağlık gibi
sektörlerde IPv6 teknolojisini deneme çalışmalarına başlamıştır.
Tayvan: Tayvan'da 7 büyük
internet servis sağlayıcısı IPv4-IPv6 geçişi için kurumlara donanım dağıtmış ve
IPv6 ile çalışan binlerce VoIP telefonu kamu çalışanlarına verilmiştir.
Arabalar, kampüsler ve kişisel elektronik cihazlar için IPv6 teknolojisi
kullanılmaya başlanmıştır. Tayvan en
detaylı IPv6 projelerinden birini yapmaktadır.
Güney Kore: Diğer bir Asya
ülkesi olan Güney Kore'de faaliyet gösteren Kore Telekom yeni bir IPv6 denemesi
başlatmıştır. Kore hükümeti bu deneme için maddi destek sağlamaktadır.
Çin: IP adres sayısından fazla insanın
yaşadığı tek ülke Çin’dir. Bu yüzden Ipv6’ya geçiş Çin’de oldukça önemsenen bir
konudur. Çin hükümeti yıllardır IPv6 çalışmaları için maddi destek ve fon
sağlamıştır ve sağlamaya devam etmektedir.
Çin’de göze çarpan başka bir olay IPv6 teknolojisiyle oluşturulan Çin
Yeni Nesil Internet CNGI(China Next Generation Internet ) projesinin başlamış
olmasıdır. Çin'de IPv6 teknolojisinin yaygınlaşması için itici güç olmuş ve
IPv6 için en büyük test Pekin olimpiyatlarında yapılmıştır. Kamera ve ışık
sistemi IPv6 ile kontrol edilmiştir. %10 civarında bir enerji tasarrufu
ağlanmıştır.
Ülkelerin yanında birçok organizasyonda IPv6’ya geçiş ve yeni
ürünlerin IPv6 protokolü ile uyumlu çalışacak şekilde üretilmesi konusunda
açıklamalar yapmışlardır. Aşağıda
bunlara ait bir kaç örnek verilmiştir [8].
3GPP, IMS ürünleri için özellikle IPv6 kullanılmasını zorunlu
tutmuştur .
Telecommunications Industry Association (TIA), 3G Multimedya System
(IMS)’i Next Generation Networks platformu olarak seçmiştir.
Eylül 2000’de Japonya başbakanı IPv6’yi e-Japan 2005’in kritik parçası
olarak tanımlamıştır. Japon hükümeti IPv6 uyumluluğunu yapan şirketlere vergi
kolaylıkları sağlamıştır.
Şubat 2001’de Güney Kore hükümeti IPv6’ya desteğini açıklamıştır.
2003 Haziran’da ABD savunma bakanlığı Haziran 2008’e kadar IPv6’ya
geçişi zorunlu tutmuştur. 2005 Haziran’da Beyaz Saray Yönetim Ofisi (White
House Office of Management (OMB)) devlet kurumlarının 2008’e kadar olan geçişin
temel adımlarını tanımlamasını istemiştir. Geçişlerin bir kısmı yapılmış bir
kısmı da yapılmaktadır.
Avrupa Uzay Ajansı IPv6’ya desteğini ilan etmiştir.
The Japanese Intelligent Transport System (ITS) projesi ve Avrupa
Car2Car konsorsiyumu gelecek Car2car uygulamalarında IPv6’nın kullanımını
tavsiye etmişlerdir.
The Digital Video Broadcasting (DVB-S) konsorsiyumu IPv6’ya geçişe
karar vermiştir.
Çin hükümeti China Next Generation Internet (CNGI)’i kurmuş ve parasal
olarak desteklemiştir. Çin’in internet omurgası IPv6 olarak tasarlanmıştır.
GRID kendi Globus Toolkit 4 ürününü IPv6 uyumlu hale getirilmiştir.
TÜRKİYE’DEKİ MEVCUT DURUM
Türkiye IPv6 teknolojisi bakımından diğer ülkelere göre, özellikle
Uzakdoğu ülkelerine göre geride kalmıştır. Türkiye’de henüz IPv6 teknolojisini
destekleyen ürünlerin uyumluluk testlerini yapabilen, IPv6 geçişi için test
ortamları hazırlayıp geçiş planları çıkaran, ürünlerin IPv6 performansını
değerlendirebilen, IPv6 güvenli yapılandırma kılavuzlarını çıkaran bir kurum ya
da kuruluş yoktur.
Türkiye’de IPv6 ürünlerinin uyumluluk, güvenlik ve geçiş testlerini
yapan bir laboratuar olmaması yanında bazı kurumlar kendi IPv6 geçiş
çalışmalarını başlatmıştır. Üniversitelere internet servisi sağlayan ULAKBİM (
Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi) kendi bünyesinde ve hizmet verdiği bazı
üniversitelerde IPv6 geçişi çalışmaları yürütmektedir. ULAKNET, Avrupa Akademik
Ağı GEANT bünyesinde IPv6 teknolojisiyle çalışan ağa da erişim sağlamaktadır.
Üniversiteler ve ULAKBİM arasında ULAK6NET kurulmuştur. 13 üniversite çeşitli
seviyelerde ULAK6NET’e destek vermektedir. Üniversitelerin IPv6
teknolojisindeki durumları sekiz seviye ile tanımlanmaktadır. Üniversitelerin
tamamı, şartı “IPv6 adresi almak” olan birinci seviyeyi gerçekleştirmiştir. 2
üniversite ise şartı “www,smtp,ftp,dns servislerini IPv6’dan hizmet verir hale
getirmek” olan beşinci seviyede bulunmaktadır. Ayrıca bir üniversite, şartı
“bir yerel alan ağında sunucularda en az 3 adet deneme servisi vermek” olan
dördüncü seviyede, bir üniversite de, şartı “güvenlik duvarını IPv6 destekler
hale getirmek” olan üçüncü seviyede bulunmaktadır. ULAKBIM IPv6’yı yaygınlaştırma çalışmalarını
sürdürmektedir.
Genel olarak Türkiye’de yer alan 20 kuruluş (ULAKBİM, SUPERONLINE,
ESERTELEKOM, TÜRK TELEKOM, KOÇNET vb…) RIPE’tan IPv6 adres uzayı satın
almıştır. Bunlardan sadece 3 tanesi aktif olarak kullanmaktadır.
Sonuç
Yakın gelecekte IPv4 adreslerinin bitecek olması, IPv6 protokolünün
bünyesinde yeni özellikler barındırması, yeni teknolojilerin IPv6 destekli
olarak gelmesi dünyada IPv6’ya geçişi hızlandırmaktadır. IPv6 protokolünün ortaya
çıkmasıyla birlikte dünyadaki birçok ülke IPv6 geçiş çalışmalarına, üreticiler
de IPv6 uyumlu ürünler üretme konusunda çalışmaya başlamışlar ve bu çalışmalar
son yıllarda hız kazanmıştır.
Türkiye’deki kurum ve kuruluşların bir kısmı yeni teknolojileri
desteklemesinden dolayı bir kısmı da adres sıkıntısından dolayı IPv6’ya geçmek
durumunda kalacaklardır. Bunun için öncelikle Internet Servis Sağlayıcılar’ın
sonra da interneti kullanan kurumların IPv6 altyapısını oluşturma çalışmalarına
başlamaları gerekmektedir. Diğer taraftan ilgili kurumların IPv6 ve IPv6’ya
geçiş, IPv6 güvenliği konularında kurum ve kuruluşlarda bilinç oluşturması
gerekmektedir.
Ulusal IPv6 Protokol Altyapısı Tasarımı ve Geçiş Projesi
TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme
Programı çerçevesinde kabul edilen bir projedir. Müşteri Kamu Kurumu, Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu olan ve Proje Yürütücüsü Kurumlar olarak
TÜBİTAK-ULAKBİM, Gazi Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin
yer aldığı bir araştırma projesidir.
Projenin Amacı
Ülkemizde Geniş-bant erişimin yaygınlaştırılması, e-devlete geçiş,
ulusal telekomünikasyon şebekelerinin ulusal ve uluslararası düzeyde birbirine
bağlanabilirliklerinin ve birlikte çalışılabilirliklerinin sağlanması
konusundaki teknolojik bilgi boşluğunun kapatılması için, ulusal aktörlere
fırsat sağlayacak bir Ipv6 altyapısının oluşturulması ve bu altyapıya geçişte
ulusal maliyetlerin, stratejilerin ve yaşanması muhtemel problemlerin tespiti
büyük önem arz etmektedir.
BİLGİ ÜRETİM VE YÖNETİM SİSTEMİ GELİŞTİRİLMESİ
Türkiye’de IPv6’ye geçişin en verimli, güvenli ve makul biçimde
gerçekleşmesi için teknik, mali veri ve kuralların bir arada modellendiği “IPv6
Bilgi Üretim ve Yönetim Sistemini” oluşturulacaktır. IPv6 proje kapsamında, her
kurum veya işletmenin uzmanlarına geçiş stratejilerinin değerlendirilmesine ait
kriterlerle ilgili sorular sorularak oluşturulması için karar destek sistemi
kullanılacaktır.
IPv6’ya Geçiş Stratejilerinin seçimi için bütün kurum, kuruluş ve özel
sektör tarafından kullanılabilecek karar vermede yön verici bir IPv6 Bilgi
Üretim ve Yönetim Sistemi oluşturularak
Ülkemizde IPv6 – Yeni Nesil İnternet Protokolüne ülkemizde geçiş
sürecini başlatmak
IPv6 geçiş maliyetlerini azaltmak
IPv6 konusunda araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyetlerinde
bulunacak insan ağı oluşturmak,
Geçiş aşamalarının uygulanmasında görev alacak kişilerin IPv6, geçiş
aşamaları ve yöntemleri konusunda eğitilerek bilgi eksikliğine bağlı, geçiş
maliyetini artırıcı sorunları gidermek,
IPv6’ya Geçiş Stratejilerinin seçimi için bütün kurum, kuruluş ve özel
sektör tarafından karar vermede ve yönlendirmede kullanılabilecek bir sistem
oluşturmak,
Ortak işbirliği yapma e-altyapısını oluşturmak amaçlanmaktadır.
IPv6 TEST YATAĞI VE GELİŞTİRME ORTAMI (IPv6-GO) OLUŞTURULMASI
Kurumumuzdan lisanslı İnternet Servis Sağlayıcıların IPv6 geçiş
konusunda tecrübe (özellikle güvenlik alanında) kazandığı ve olası güvenlik
açıklarını giderebileceği, Bilim insanları, araştırmacılar, işlemeci
operatörler e özel/kamu Ar-Ge kuruluşları tarafından IPv6 protokolü kullanan
uygulamaların geliştirilip, test edildiği, Yazılım ve donanımda ulusal katkı
payını artırmaya hizmet eden ve bu teknolojinin ülkemizde de Ar-Ge’ye
dönüştürülebilecek Ar-Ge çalışmalarının nünü açacak bir platform
oluşturulacaktır.
IPv6 VIDEOKONFERANS YAZILIMI GELİŞTİRİLMESİ
Bu test yatağı kullanılarak, IPv6 protokolünü kullanan tamamıyla açık
kaynak kodlu, IPv6 üzerinde çoklu gönderim, dolaşabilirlik ve önceliklendirme
özellikleri kazandırılmış bir IPv6 video-konferans yazılımı geliştirilecektir.
BALKÜPÜ ( HONEYPOT ) YAZILIMININ GELİŞTİRİLMESİ
IPv6 protokolünün literatürde yer almayan zayıflıklarının ve bu
zayıflıkları tehdit eden saldırı türlerinin belirlenmesi amacıyla IPv6-GO’da
yüksek iletişimli balküpü yazılımı geliştirilecektir.
Internet Protokol Version 6 (Türkçe: Internet Protokol sürüm 6) kısaca
IPv6, 32 bitlik bir adres yapısına sahip olanIPv4'ün adreslemede artık yetersiz
kalması ve ciddi sıkıntılar meydana getirmesi üzerine geliştirilmiştir.
IPv4 oluşturulmaya başlandığında İnternet'in bu kadar ilerleyeceği
hesap edilmemişti. Şimdi adresleme sıkıntısı oluşunca 128 bitlik adres yapısı
olan IPv6'ya geçilmesi kaçınılmaz olmuştur. Bu sefer gelecek fazlasıyla
düşünülerek oluşturulmuş bir adres yapısıdır. Yeni adreslemede sınırsız
denebilecek bir adres aralığı olacaktır.
IPv6'da olan trafik işgal edici paket başlıkları kaldırılarak bir hız
arttırımına gidilmiştir. Ayrıca yeni eklenen şifreleme sistemleriyle daha
güvenli iletimler sağlanmaktadır. Uçlar arasında şifreli iletimi kolaylaştıran
AH ve ESP başlıkları mevcuttur. AH ve ESP başlıkları uçlar arasındaki tüm veri
iletimini şifreleyen IPSec protokolünü desteklemek amaçlı kullanılmıştır.
Ayrıca şu anda IPv4'ün, QoS eklentisiyle idare ettiği ama tam olarak
destekleyemediği görüntü ve ses iletimi sıkıntısı IPv6 ile çözülecektir. IPv6,
görüntü ve ses paketlerine "öncelikli pakettir" ibaresi atanarak
bunlara trafikte öncelik tanımasına olanak sağlamaktadır.
IPv6: Daha Hızlı,
Daha Güvenli Sörf
İnternet şu anda iki devrim birden yaşıyor. Birisi içerikle ilgili ve
web 2.0 olarak adlandırılıyor. Daha önemli olan teknik gelişme ise sessiz
sedasız, dipten ve derinden gerçekleşiyor: Eski internet protokolü olan IPv4
yerine IPv6'ya bırakıyor. Senaryo baştan aşağı değişti, zira şuanda birbirine
internetle bağlı milyonlarca insan var ve ağlar yüzlerce bilgisayardan
oluşuyor. Küresel ağda artık birkaç byte'lık metin dosyaları değil, çoklu ortam
veri akışları, telefon görüşmeleri ve çevrimiçi oyunların komutları dolaşıyor.
Protokol artık sınırlarına dayandı.
Adres Çılgınlığı: 4 Milyar İp Adresi Yetmiyor
IPv4'ün en acil sorunu, kısıtlı adres sayısı. İnternet protokolü,
internetin temeli sayılır. Protokol bu dev ağa bağlı tüm bilgisayarlara adres
veriyor ve veri paketlerinin değiş tokuşunu sağlıyor(yönlendirme). IPv4
adresleri 32 bit uzunluğunda ve her biri en fazla üç adet onluk sayıdan oluşan
dört bloğa sahip; örneğin 192.168.101.110. Bu şekilde sadece 4,3 milyar adres
temsil edebiliyor.
Bu sayı mevcut adres sayısından daha fazla gibi gözükebilir. Birçok
adres, WWW'nin çıkış zamanlarında coğrafi olarak bölünmüş alt ağlar tarafından
kullanılıyor. Bu yüzden, örneğin Kaliforniya'daki Berkley Üniversitesi A sınıfı
bir ağa, yani sadece birkaç bin araştırmacı ve öğrenciye tahsis edilmiş 16,8
milyon IP adresine sahip. Bu israf yüzünden milyonlarca IP adresi boş yere
harcanıyor. Söz konusu durum, dünyanın geri kalan kısımların da büyük sorunlara
yol açıyor. Çevrimiçi dünyaya sonradan katılan Güney Amerika ve Asya'da,
Amerika ve Avrupa'dan daha fazla internet kullanıcısı var. Buna rağmen, daha az
IP adresi sıkıntısı yaşanıyor.
Bundan birkaç yıl sonra, cep telefonları ve arabalar bile internet
üzerinden haberleşir duruma geldiğinde, gelişmiş ülkelerde de adres sıkıntısı
baş gösterecek. IP adreslerinin uluslararası çapta dağıtımından sorumlu
IANA'nın (İnternet Numara Atama Otoritesi) yürüttüğü araştırma, örneğin
Almanya'nın dört buçuk yıl içinde bu sıkıntıyla yüzleşeceğini gösteriyor. Son
IP adresleri beş yöresel internet kayıtçısına (Regional Internet Registrar ya
da RIR), Avrupa içinse Reseaux IP Europeens (RIPE)'e 24 Temmuz 2011'de
atanacak.
Yerel kayıt mercileri bir yıl içinde tüm adres stoklarını servis
sağlayıcılara devredecek. Bu da interneti mevcut şekliyle bir süre daha ayakta
tutmayı sağlayacak. Eğer tüm IP adresleri şuanda atanırsa, veri otoyolunda bir
sıkışıklığa yol açacak. Sırf e-posta gelmiş mi diye diye bakmak için bile, bir
kullanıcı internet çıkmasını ve IP adresinin boşalmasını beklemesi gerekecek.
IPv6: Sekstilyon Adres Herkese Yeterli
Dünya Haritası IPv6'nın geliştirilmesine bilişim dünyasındaki
patlamanın ardından, gelecekte adres kıtlığı çekileceğinin anlaşıldığı 90'ların
ortasında başlandı. Yeni adresler 128 bit uzunluğunda ve onaltılık sayılarla
yazılmış 16 bit'lik karakter bloklarından oluşuyor. Örneğin, RIPE'ın kök
sunucusuna 2001:07fd:0000:0000:0000:0000:0000:0001 IPv6 numarasından
ulaşabiliyorsunuz. Rahat kullanım için adresler kısaltılabiliyor. Ardışık boş
bit blokları yerine "::" konulabiliyor ve 16 bit'lik blokların
başındaki sıfırlar atılıyor. Böylece RIPE'ın yeni adresi 2001:7fd:: oluyor. Bu
biçim 340 sekstilyondan fazla adresi temsil ediyor. Belki de bu sayfada göz
korkutucu rakam, sekstilyonun neye denk geldiğini anlamamıza yardımcı olabilir.
Saldırganlara Karşı Koruma: Seri Veri Güvenliği
Güvenlik IPv6 adres kıtlığının dışında başka IPv4 kısıtlamalarına da
çözüm getiriyor. Yeni protokol, iletilen verinin güvenliğini kabaca şekilde
görüldüğü gibi ele alıyor. Şuan kullanımda olan sistem güvenlikle uğraşmayıp
güvenlik standartlarının belirlenmesini https ya da PGP gibi yazılımlara
devrediyor. Başlıktaki "Hop Limit" (Sıçrama sınırı) değeri bile
üçüncü şahısların verilerle oynamasını engellemek için düşünülmüş. Bu rakam,
bir veri paketinin göndericiyle alıcı arasında en çok kaç yönlendiriciden
geçebildiğini belirliyor. Eğer istasyon sayısı önceden belirlenenden farklıysa,
IPv6 acil durum frenine asılıyor.
IPv4 adres sıkıntısının çözümü için IPv6'ya geçiş dışında çözüm yok mu?
Bu sorunun en kolay çözümü IPv4 adreslerinin tekrar dağıtılması gibi gözükse de günümüzde İnternetin ve ağların geldiği aşamalar düşünülürse bunun tüm dünyaya yayılmış çok büyük efor getiren bir proje olacağı ve imkansız olacağı görülecektir. Sonuçta bilgisayarlar dışındaki cihazlarında (Cep telefonları, PDA vb) ağa bağlanması ile IPv4 adres aralığının yakın bir gelecekte yetmeyeceği görülmektedir.
Günümüzde IPv4 adres sayısının azlığının yarattığı problemleri gidermek için NAT (Network Address Translation) mekanizması kullanılmaktadır. Her ne kadar NAT bir çözüm olarak sunulsa da NAT yapmak ağınızda aşağıdaki problemleri doğurmaktadır.
Videokonferans, VoIP gibi birçok multimedaya uygulamaları RTC ("Real-time Transport Protocol") ve RTCP protokollerinin dinamik olarak UDP portlarının değiştirilmesini isteği için NAT arkasından çalışamamaktadır.
Bu sorunun en kolay çözümü IPv4 adreslerinin tekrar dağıtılması gibi gözükse de günümüzde İnternetin ve ağların geldiği aşamalar düşünülürse bunun tüm dünyaya yayılmış çok büyük efor getiren bir proje olacağı ve imkansız olacağı görülecektir. Sonuçta bilgisayarlar dışındaki cihazlarında (Cep telefonları, PDA vb) ağa bağlanması ile IPv4 adres aralığının yakın bir gelecekte yetmeyeceği görülmektedir.
Günümüzde IPv4 adres sayısının azlığının yarattığı problemleri gidermek için NAT (Network Address Translation) mekanizması kullanılmaktadır. Her ne kadar NAT bir çözüm olarak sunulsa da NAT yapmak ağınızda aşağıdaki problemleri doğurmaktadır.
Videokonferans, VoIP gibi birçok multimedaya uygulamaları RTC ("Real-time Transport Protocol") ve RTCP protokollerinin dinamik olarak UDP portlarının değiştirilmesini isteği için NAT arkasından çalışamamaktadır.
·
IPsec kullanırken NAT IP
başlığındaki adresi değiştirdiği için IPsec'in bütünlüğü bozulmaktadır.
·
Her ne Kadar
teknik olarak mümkün olsa da yapılandırması çok zor olduğu için NAT arkasında kalan bir cihazdan
multicast yapmak çok zordur.
·
Peer to peer ağların gerçek IP'ye
ihtiyac duymaktadır.
IPv6 destekleyen işletim sistemleri hangileridir?
Windows XP SP1 ve sonrası, Windows 2003 ve Windows Vista IPv6'yı desteklemektedir. Tam bir liste için IPv6 Uyumluluk Listesi'ne göz atabilirsiniz.
1 yorum:
Çok yararlı bir makale olmuş, İhtiyacım olduğunda karşıma çıktı. Ellerine emeğine sağlık.
Yorum Gönder